Amsterdam, Hollanda’nın başkenti ve en büyük şehridir. Belçika ve Almanya ile komşu olan Amsterdam, Hollanda’nın kuzeyinde yer alıyor. Şehir, Amstel Nehri kıyısında yer almakta; kanalları, tarihi binaları ve liberal kültürüyle ünlüdür. 12. yüzyılın sonlarında Amstel Irmağı’nın kıyısında küçük bir balıkçı köyü olarak kurulmuş olan şehir günümüzde dünyada en fazla ziyaretçi ağırlayan şehirler arasında yer alıyor. Kısacası Amsterdam tarihi ve kültürel zenginliği, canlı gece hayatı ve özgürlükçü atmosferi; muhteşem kanalları ve tarihi köprüleri ile kuzeyin Venedik’i olarak bilinen keyifli bir tatil rotası.
Amsterdam’a Ne Zaman Gitmeli?
Amsterdam Kuzey Denizi’ne kıyısı olduğu ve Atlantik Okyanusu’ndan da etkilendiği için kış aylarını oldukça soğuk ve yağışlı, yaz aylarını ise serin geçiyor. Dolayısıyla Amsterdam’a ne zaman gitmeli sorusu için verilecek en iyi cevap ilkbahar ve sonbahar ayları olacaktır. Bu dönemde hava sıcaklıkları ortalama 15-20 derece arasında seyreder ve güneşli gün sayısı fazladır. İlkbahar aylarında şehirde lalelerin açtığı ve bahar festivallerinin düzenlendiği festivallere şahit olabilirsiniz. Ayrıca bu mevsimlerde yemyeşil parklarda keyifle vakit geçirebilir, bol güneşli havada bisiklet kiralayarak şehri keşfe çıkabilirsiniz.
Amsterdam’a gitmek için özel bir nedeniniz varsa, şehre özgü bir zamana denk getirmenizi tavsiye ederiz. Örneğin, 27 Nisan’da Amsterdam’da Kral’ın Günü kutlanır. Bu dönemde şehir turuncu renklere bürünür ve eğlenceli festivaller düzenlenir.
Özgürlükler şehri olarak bilinen Amsterdam’da kanallar turu yaparak birbirinden güzel tarihi binalar arasında gezebilir, müzeleri ziyaret edebilir, Amsterdam gezi rehberi ile seyahatinizi kolayca planlayabilirsiniz. İşte, şehrin en ilgi çekici noktaları…
Dam Square (Dam Meydanı)
Amsterdam gezinize şehrin en popüler meydanı olan Dam meydanından başlayabilirsiniz. Dam Meydanı, Amsterdam’ın en önemli meydanı olup şehrin tam merkezinde yer almakta ve birçok önemli turistik yere ev sahipliği yapmaktadır.
Meydanın ortasında, 17. yüzyıldan kalma Nieuwe Kerk (Yeni Kilise) bulunmaktadır. Kilise, şehrin en önemli tarihi yapılarından biridir ve birçok kraliyet düğününe ev sahipliği yapmıştır.
Meydanın kuzeyinde, Kraliyet Sarayı bulunmaktadır. Saray, Hollanda kraliyet ailesinin resmî ikametgahıdır.
Meydanın batısında, Madame Tussauds Müzesi bulunmaktadır. Müzede, dünyanın dört bir yanından ünlü kişilerin balmumu heykelleri bulunmaktadır.
Meydanın güneyinde, Ulusal Anıt bulunmaktadır. Anıt, II. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden Hollandalılar için inşa edilmiştir.
Rijksmuseum (Rijks Müzesi)
Rijksmuseum, Amsterdam’ın merkezinde müzeler bölgesi olarak adlandırılan Museumplein’de yer almaktadır. 17. yüzyıl Hollanda sanatının en önemli koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan sanat ve tarih müzesidir. Rijksmuseum, Rembrandt, Vermeer ve Hals gibi 17. yüzyıl Hollanda ressamlarının eserlerinin yanı sıra, Dutch Golden Age‘den mobilya, silah, porselen ve diğer nesnelerin de geniş bir koleksiyonuna sahiptir.
Rijksmuseum, 1876’da Hollanda hükümeti tarafından kuruldu. Müze, 19. yüzyıl Hollandalı mimar Pierre Cuypers tarafından tasarlandı ve 1885’te açıldı. Rijksmuseum, Amsterdam’ın en popüler turistik yerlerinden biridir. Her yıl iki milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan müze, Hollanda sanatının en değerli eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Van Gogh Museum (Van Gogh Müzesi)
Amsterdam’ın merkezinde, Museumplein‘de yer alan Van Gogh müzesi, 1973 yılında Gerrit Rietveld tarafından tasarlanmış ve açılmıştır. Müzede Van Gogh’un 200’den fazla eseri ve 500’den fazla çizimini inceleyebilirsiniz. Müzede ayrıca Van Gogh’un kardeşi Theo’ya yazdığı 800’den fazla mektubu da görebilirsiniz.
Müze, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Müze, Van Gogh’un hayatı ve sanatı hakkında daha fazla bilgi edinmek için harika bir yerdir. Özellikle Yıldızlı Gece, Ayçiçekleri, Arles’teki Yatak Odası, Otoportre ve Buğday Tarlalarında Kargalar tablolarını yakından görmek için Van Gogh Müzesi’ni listenize mutlaka eklemelisiniz.
Anne Frank House (Anne Frank Müzesi)
Birinci Dünya Savaşı sırasında Anne Frank ve ailesinin Nazi zulmünden kaçmak için saklandıkları ev, günümüzde müze olarak hizmet veriyor. Müze, 1960 yılında Otto Frank tarafından kuruldu. Frank, Anne Frank’ın gizlendiği Prinsengracht 263 adresindeki evi restore etti. Müzede, Anne Frank’ın günlükleri, kişisel eşyaları ve saklandığı dönemdeki diğer nesneler sergilenmektedir. Müzeyi ziyaret etmeden önce Anne Frank’ın Hatıra Defteri isimli kitabı okuyabilirsiniz.
Begijnhof
Begijnhof, 14. yüzyılda rahibeler tarafından kurulan tarihi bir avludur. Şehrin en eski evlerinden biri olan Houten Huis ve bir kilise bu avluda yer almaktadır. Amsterdam’da bir fotoğraf turuna çıkmak istiyorsanız Begijnhof’u es geçmemelisiniz. Özellikle 34 numaralı binayı görmenizi tavsiye ederiz çünkü kendisi “Amsterdam’ın en eski evi” olma özelliğine sahip.
Oude Kerk (Eski Kilise)
Oude Kerk, Amsterdam’ın en eski kilisesi ve en yeni sanat enstitüsüdür. Bina yaklaşık 1213’te kuruldu ve 1306’da Utrecht piskoposu tarafından Aziz Nicolas’ın koruyucu azizi olarak kutsandı.
Kilisenin en önemli özelliklerinden biri, 15. yüzyıldan kalma bir çan kulesinin olmasıdır. Kule, 85 metre yüksekliğindedir ve Amsterdam’ın en ikonik simge yapılarından biridir.
Kilisenin içinde, Saskia van Uylenburgh, Cornelis de Graeff ve Jan Swammerdam gibi ünlü kişilerin mezarları bulunmaktadır. Kilise, Gotik mimarisi, anıtsal mezarları ve sanat koleksiyonlarıyla görülmeye değer yerlerden biri.
Vondelpark
Günlük gezi programınızı tamamladıktan sonra yeşilin her tonuna doymak isterseniz rotanızı Vondelpark’a çevirebilirsiniz. Park, adını 17. yüzyıl Hollandalı şair Joost van den Vondel‘den almıştır. 47 hektarlık bir alanı kaplayan ve şehrin merkezinde yer alan Vondelpark, Amsterdamlılar ve turistler için popüler bir rekreasyon alanıdır. Parkta yürüyüş, bisiklet, koşu, paten, yüzme, piknik ve diğer açık hava aktiviteleri için bolca alan vardır. Dilerseniz bisiklet kiralayarak parkı turlayabilir ya da küçük piknikler yapabilirsiniz. Parkta ayrıca bir tiyatro, bir kafe ve bir de çocuk oyun alanının bulunması çocuklu ailelerin de rahatlıkla vakit geçirmesine olanak sağlamaktadır.
Amsterdam, son yıllarda gezginlerin gözde tatil yeri olmuş durumda. Bisiklet kullanımının çok yaygın olduğu Avrupa kentleri arasında yer alan şehir geniş ve yemyeşil parkları ile şehrin içinde doğa ile iç içe vakit geçirebilmenizi sağlıyor. Tarih, kültür, doğal güzellik, eğlence ve gece hayatı arıyorsanız, Amsterdam’ı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
